Read Time:1 Minute, 7 Second

Müslüman Ülkeler Filistin İçin Birleşiyor Ama Uygur konusuna Sessiz Kalıyor

Müslüman çoğunluğa sahip ülkeler, uluslararası platforumlarda iki önemli konuda keskin bir zıtlık sergiliyor: İsrailin Filistin’e işgla saldırıalrı ve Çin’in işgal altındaki Doğu Türkistan’ındaki Uygur nüfusuna karşı amansızca sinsi insan hakları ihlalleri.

Filistin konusunda, Müslüman çoğunluğa sahip birçok ülke, Filistin’e destek konusunda birleşiyor ve bu ülkelerin liderleri Filistin halkının haklarını yüksek sesle savunuyor. Örneğin, 7 Ekim’de patlak veren Gazze-İsrail çatışmasında Müslüman ülkeler, tek bir ses olarak İsrail’e karşı güçlü bir duruş sergiledi. İslam İşbirliği Teşkilatı, konuyu ele almak üzere Suudi Arabistan’da bir toplantı düzenledi. Elbette, bu takdir edilesi bir durum.

 

Sessiz kalmakla yetinmiyor

 

Ancak Uygur meselesi gündeme geldiğinde, Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin çoğu sessiz kalmayı tercih ediyor. Hatta birçoğu Çin’in yanında yer alıyor. Bu şaşırtıcı sessizlik ve zıtlık, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerine dair uluslararası tepki ve kararlar gündem olduğunda özellikle dikkat çekiyor. Örneğin, 17 Ekim’de Birleşmiş Milletler Üçüncü Komitesi’nde İngiltere dahil 50 ülke, Uygurlara ve diğer Müslümanlara yönelik insan hakları ihlallerini kınayan ortak bir bildiri yayınladı. Ancak Filistinli Müslümanlara destek konusunda birleşen Müslüman ülkeler, bu kez konuya kayıtsız kaldı. Arnavutluk dışında hiçbir Müslüman ülke, ortak açıklamaya destek vermedi.

Bu farklı yaklaşımların ardındaki nedenler karmaşık. Ekonomik endişeler, siyasi ittifaklar ve diplomatik hassasiyetler, bu ülkelerin pozisyonlarını etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Bu tepkilerdeki farklılıklar, ahlaki değerlerle uluslararası ilişkilerin dünya sahnesinde kesiştiği karmaşıklıkları yansıtıyor.

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Previous post Çin’in İnsanlığa Karşı Suçlarının Anatomisi: Arap Dünyasına “Helal Organ” Transferi Gerçek mi?
Next post Çin’in Siber Casusluk Ağı Ortaya Çıktı: Sızdırılan Belgeler Ne Anlatıyor?